İstanbul Büyükşehir Belediyesi recent comments:

Bu cami yapılmadan evvel burası boş alandı, hatırlayanlar bilirler, üzerindeki ağaçlar mezarlıktaki ağaçlarla aynı tür ve aynı boyda ağaçlardı, yani vaktiyle mezarlık olduğunu düşünüyorum. Başımdan geçen bir olayı nakledeyim : 1988 ya da 1989 yılında bir sabah caminin arka tarafındaki sokaktan gelirken sis olduğunu farkettim, sis öylesine yoğundu ki sadece boş alandan geçerken ağaçları farkettim, ve mezarlığın duvarı olduğu halde "ben nasıl mezarlığa girdim" diye tırsmıştım. Yani ağaçlar mezarlıktaki ağaçlarla birebir aynı idi. Yakınlardaki alanların da zeytinlik olduğunu duymuştum. Asıl konuya gelince, bu boş alan ve hemen sağdaki iki yol arasındaki parkın ortak özelliği vardır. Bu caminin yapınıma başlamadan daha önce de bu alanlar değerlendirilmek istendi, bu alana cami yapılmak istendi fakat semt halkı istekli değildi. Bir kesim park yapılması gerektiğini, bölgede park ihtiyacı olduğunu söylüyordu, bir kesim ise cami yapılmasını istiyordu, gerekli olup olmadığından bahsetmiyorum, sadece durumu tespit ediyorum. Daha sonra Atatürk adıyla cami yapılacağı, sağdaki alana da park yapılacağı söylendi, her iki kesimin de isteği olmuş oldu. Sonra cami inşaatı başladı, cami içinde ibadet edilebilecek hale geldikten sonra yeni bir imam atandı. Bu imam alışılageldik imamlardan farklı uygulamalar yapıyordu. Cuma namazlarında bildiri/bülten dağıtıyordu, bir zaman sonra bu bildirilerin altında "Safa Cami" imamı olduğu yazmaya başladı. Bu, caminin ismini değiştirme çalışmasının başlangıcıdır ve malum Merve Safa KAVAKÇI olayının hemen sonrasına denk gelir, bu da Atatürk Camisi'nin adının neden Safa Camisi olarak değiştirildiğinin göstergesidir. Not: sadece isminin Atatürk olmasından dolayı, başta bu alana cami yapılmasını değil park yapılmasını isteyenler bile bağışta bulunmuşlardır Atatürk Camisi'nin yapımı için. Ben de bağış yapmıştım Atatürk camisi için, hem de birçok kez. O paralar, Atatürk Camisi'nin Safa Camisi olması için harcayanların boğazını tıkasın !